7 Eylül 2014 Pazar

EYY LAF TAŞIYICI...



Sa'dî-i Şîrâzî hazretleri buyurdu ki: Hak teâlânın lütuf ve ihsân buyurduğu bahta ve rızka kanâat etmeyen kimse, Rabbini bilmemiş ve O'na itâat etme- miş olur. Ey bir yerde durmayan, sebât etmeyen, rızk için didinip duran, koşan kişi! Sakin ol! yuvarlanan taş üzerinde ot bitmez! Ey akıllı kimse! İster iyi,ister kötü olsun, kimsenin arkasından konuşma! Çünkü hakkında konuştuğun ki şi gerçekten kötü ise, onu kendine düşman etmiş olur-sun. İyi ise çok kötü bir iş yapmış olursun.Biri sana ge- lip de filân adam kötüdür derse, iyi bil ki, o kendi ku- sûrunu söylemiş olur. Birisi şu ibretli sözü söyledi: Gıybet edecek olursam, anamdan başkasının gıybeti-ni etmem. Zîrâ böylece sevaplarım anama yazılmış olur! Ey iyi insan!Bir insanın iki şeyi dostlarına haramdır
Birisi; onun malını, haksız yere alarak yemek, diğeri; arkasından iyi olmayan şekilde konuşmaktır.Biri senin yanında başkasının aleyhinde konuşuyorsa, zannetme ki başkasının yanında seni medheder. Benim nazarımda bu dünyâda en akıllı insan kendisiyle meş gûl olup başkalarından gâfil olandır. Düşmandan lâf getiren, insana düşmandan daha büyük düşmandır. Ey lâf taşıyıcı! Düşmanım bile yüzüme karşı kötü şey söylemiyor! Sen ondan daha büyük düşman olmasan onun arkamdan söylediğini gelip de yüzüme karşı söyler misin? Söz taşıyan eski düşmanlıkları yeni- ler, kinleri tâzeler. En yumuşak insanları bile çileden çıkarır. Uyuyan fitneyi uyandı- ran kimseden en kısa zamanda kaç! Kavga, iki kişi arasında yanan bir ate- şe benzer. Söz taşıyıcı ise, o ateşin sönmemesi için odun taşıyan oduncu gibidir.

Hiç yorum yok: