25 Aralık 2012 Salı

300 ALTIN EDEN KEKLİK...


Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, tebdili kıyafet yapmış, Kuşlar Çarşısı'nı geziyormuş.
Avcılar avladıkları kuşları, tuzakçılar yakaladıkları maharetli, eğitimli, güzelim kuşları satıyorlar.
Bir ara gözü kekliklere ilişir padişah'ın. Bir grup kekliğin üzerindeki varakta, "Tane işi satış fiyatı 1 altın" yazıyor. Hemen yanı başlarında asılı, adeta altın kafes içinde bir keklik daha var ki, fiyatı; 300 altın. Padişahın gözü 300 altınlık kekliğe takılır...

"Hayırdır" der satıcıya, "Bunun diğerlerinden ne farkı var ki, bunlar 1 altın, bu 300 altın?"

Satıcı:
"Bu keklik hususi eğitimli beyim, pek güzel ötüyor, sesi bir yana, bunun ötüşünü duyan ne kadar keklik varsa hepsi onun etrafına doluşuyor." diyor..."Tabii bu arada avcılar da o etrafa doluşan keklikleri daha rahat avlıyorlar" diye ekliyor. 

"Satın alıyorum" diyor Padişah, "Al sana 300 altın..." 

Parayı veriyor; hemen oracıkta kekliğin kafasını koparıyor. 

Adam şaşırıp, "Ne yaptınız, en maharetli kekliğin kafasını koparttınız, yazık değil mi" diye dövünürken; 

Padişah gürlüyor : 

"NESLİNE İHANET EDENİN SONU ÖLÜMDÜR!"




Hiç yorum yok: