22 Şubat 2012 Çarşamba

KİBİR ALAMETLERİNDEN BAZILARI...




Kibir alametlerinden bazıları

1- Sual soramamak kibirden kaynaklanır. Kibirli, sual sormayı, bilmemenin alameti kabul eder. Sual sorarsam, bilmediğim meydana çıkar der.
 2- Hep kendisine sual sorulmasını, başkasına sorulmamasını istemek, bildiği bilmediği her suale cevap vermeye kalkmak, bilmiyorum diyememek.
 3- Yol sormaktan çekinmek. Yol ve sual soramamak, ayıplanma, kınanma korkusundan ileri gelir.
 4- Âmirinden izin istemeye çekinmek.
 5- Misafir olduğu evde, imamlığa layık birçok kimse varken, ev sahibi izin vermeden imamlığa geçmek, herkesten çok kendini imamlığa layık görmek.
 6- Bir toplantıda, hep kendi konuşmayı istemek, başkalarının söze katılmasından rahatsız olmak, onların kuzu gibi dinlemelerini istemek.
 7- Arkadaşlarına, bir şeyler bildiğini göstermek için, onlara her fırsatta bir şeyler anlatmaya çalışmak, yanlış sandığı şeyleri hemen düzeltmeye, ikaza kalkışmak.
 8- Camide, boşluğu doldur diye, ona buna emir vermek ve emir verilenin de, bundan alınması.
 9- Yaşına bakılmadan, herkesin birbirine abi denmesi âdet olan yerlerde abi diyememek, sadece ismiyle veya “Ali bey, Veli bey” diye hitap etmek.
 10- Övülmekten hoşlanmak, tenkide dayanamamak. Hatasını söyleyene teşekkür edememek.
 11- Hakkı kabul etmemek. Bir şey şöyledir denilince tevil etmeye çalışmak, elli dereden su getirip kabul etmeye yanaşmamak. Hâlbuki hakkı söyleyen çocuk da, cahil de olsa, severek kabul etmeli.
 12- Vesvese etmek de kibirden olabilir. Kendini ihtiyatlı zanneder, herkesin yanlış yaptığını düşünür. Nasihat kabul etmez, vesvesesine devam eder.
 13- Baş olmayı istemek, emir vermekten hoşlanmak. Bazı yönlerini üstün görmek.
 14- İnsanlar yanına gitmekten veya bir şey sormaktan çekiniyorlarsa, bu da kibir alametidir.
 15- Tevazu gösterisinde bulunmak. “Buyursunlar efendim” diyerek aşırı tevazu göstermek. Bendeniz diye konuşmak. Bazı yazarlar bendeniz diyerek insanlara yol gösteriyor, nasihat ediyor. Bende, köle demektir. Köle nasıl nasihat eder ki, nasıl yol gösterir ki? Ona, şunu şöyle yap dense, kabul etmez. Hani bende yani köle idi? Köle hiç itiraz eder mi? Bu, kibrini örtmeye çalışmaktan başka şey değildir.
 16- Kendisi, tevazu olsun diye, bu fakir, bu âciz, bu günahkâr dediği halde, azıcık tenkit edilince, âcizliği, fakirliği kalmayıp öfkelenmek.
 17- Herkese sıkıntı vermek, üzmek. Birini diğerine şikâyet etmek. Başkalarının kusurlarını söyleyerek, kendisinin böyle olmadığını bildirmek.
 Netice : Haddini bilmek tevazu, haddini bilmemek kibir alametidir.

Hiç yorum yok: