Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî “rahmetullahi aleyh” hazretleri buyurdular ki;
Allahü teâlâyı seviyorum diyen kimsenin, Peygamber efendimizi, eshâbının hepsini ve onların yolunda giden İslâm âlimlerini sevmesi ve bunlara benzemeye çalışması lâzımdır.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: Allahü teâlâ Mûsâ aleyhisselâma; “Benim için ne işledin.” diye sordukda; “Yâ Rabbî! Senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekât verdim. İsmini çok zikrettim.” deyince; “Yâ Mûsâ, namazların sana burhândır. Oruçların Cehennem’den siperdir. Zekât kıyâmet gününün sıcaklığından koruyan gölgedir. İsmimi söylemen de, kabir ve kıyâmet karanlığında seni aydınlatan nûrdur. Ya’nî bunların fâideleri hep sanadır. Benim için ne yaptın?” buyurdukda, Mûsâ (aleyhisselâm); “Yâ Rabbî! Senin için olan ameli bana bildir!” diye yalvardı. Cenâb-ı Hak: “Yâ Mûsâ! Dostlarımı benim için sevdin mi ve düşmanlarıma benim için düşmanlık ettin mi?” buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm da, Allah için amelin, “Hubb-i fillâh” ve “Buğd-i fillâh” olduğunu anladı.
2 yorum:
Ağzınıza kaleminize yüreğinize sağlık çok hoşuma gitti iki kere okudum paylaştığın için allah senden razı olsun
Amin cümlemizden razı olsun inşlh.
Yorum Gönder