Dünyada
dost da, düşman da, Allah’ın yarattığı nimetleri yer, içer, kullanır, fakat
bu saltanat ancak ölünceye kadar sürer. Hadis-i şerifte, (İnsanlar uykudadır, ölünce
uyanırlar)buyuruluyor. Nasıl ki sarhoş ayılıp aklı başına gelince, (Ben
ne yaptım, neredeyim?) diye sorar, (Sen şunu söyledin, şuralara gittin)
denince de hatırlayamayıp, (Ben öyle şeyler yapmadım, oralara gitmedim) der.
İşte insan da ölüp kabre girince uyanacak, aklı başına gelecek, (Ben iyi
şeyler yapmak istiyorum) diyecek, ama (Şimdiye kadar yapsaydın) denecek. (Ama
ben sarhoştum) diyecek. (Kendin isteyerek sarhoş oldun) denecek.
En büyük
sarhoşluk, dünyaya tapmaktır. Dünya malını sevmektir. Dünya, para, mevki
muhabbeti içinde olan kişiler, ölürken sarhoşluktan ayılırlar, ama bu
ayılmalarının hiçbir faydası olmaz. Bunun için, ölmeden önce uyanmak, âhirete
yarayacak olanları sevmek gerekir.
Eden
kendine eder. Herkesin her an, konuştuğu, yaptığı, baktığı her şey,
omuzumuzdaki melekler tarafından kayda geçiriliyor, bir videoya alınıyor.
Ancak Allahü teâlâ, tevbe istiğfar eden sevgili kulları için, o yaptığı
rezaletleri, günahları yok ediyor. Çünkü herkes hesap gününde, dünyada
yaptıklarını bir film gibi görecek. Bazı kareler boş geçecek. Kul, (Bunlar
niye boş?) diye soracak. Melekler, (Cenab-ı Hak, bunu herkesten gizlediği
gibi, mahcup olmayasın, utanmayasın diye senden de gizledi, o günahları
sildi) diyecekler. Dünyada kim kimin günahını görmemişse, silmişse, unutup o hataları
hatırlamazsa, âhirette de Cenab-ı Hak, onun günahlarını silecek, hiç kimseye
göstermeyecektir.
Hazret-i
Lokman Hakim oğluna vasiyet eder, (Oğlum,
şu iki şeyi; yaptığın iyilikleri ve sana yapılan kötülükleri unut!) buyurur. İyiliği her anlatışta, biraz
daha sevabı azalır. Haksızlığa uğramak ve buna sabretmek büyük sevabdır. Ama
bunu intikam alırcasına, tekrar tekrar gündeme getirirsek, bu kadar sevab
yazılmışken, her bahsettiğimizde sevabı biraz daha azalır.
Hazret-i
Lokman sözüne devam eder, (Oğlum,
şu iki şeyi; Allahü teâlâyı ve ölümü ise asla unutma!) buyurur. Cenab-ı Hak, kullarını ibadet
etmeleri için yaratmıştır. İbadetten maksat da, Onu unutmamaktır. Yerken,
içerken, gezerken, namaz kılarken hep Allahü teâlâyı hatırlamaya çalışmalı.
Ölümü, yatınca yastığın altında, kalkınca burnumuzun ucunda bilmeliyiz.
|
4 Şubat 2012 Cumartesi
EDEN KENDİNE EDER
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder